GÖRDÜNÜZ SİZDEN DAHA İYİYİM!

Yazıyı Meryem Coşkunca'nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın...

"Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."

Geçtiğimiz hafta aslında birçok fiziksel engelli bireyin karşılaştığı bir olayı bir öykü şeklinde anlatmaya çalışmıştım. Öyküyü en heyecanlı yerinde keserek sizden anlatmaya çalıştıklarımı düşünmenizi yorumlarınız ve mesajlarınızla öyküye yön vermenizi istemiştim. Sizden bir sürü mesaj ve ileti geldi. Hatta beni yolda çevirip öykünün sonu ne olacak? Öğretmen boğulacak mı? Ali tekerlekli sandalyesiyle nereye gidiyor. Onu Zehra durdursun, yoksa başına bir iş gelir! gibi sorular ve istekler geldi. Bu güzel ilginize bir kez daha çok teşekkür ediyor ve öykümüze geri dönüyorum. Bakalım olaylar nasıl gelişecek?

Denizdeki çocukların Zehra’nın sesini duymadığını gören Ali daha fazla dayanamamış tekerlekli sandalye için hazırlanmış yoldan denize doğru sandalyesini sürmeye başlamış. Zehra: ‘Alliii dur!’ Demeye kalmadan. Ali sandalye ile denizin içine kadar girmiş, Suyun kaldırma kuvvetinden faydalanarak sandalyeden inmiş başlamış öğretmene doğru yüzmeye.

Ali’yi gören Zehra’da atlamış suya ama Ali çok süratli yüzdüğü için öğretmenin yanına ilk o ulaşmış ve öğretmeni kıyıya doğru çekmeye başlamış, olan biteni fark eden çocuklar, Zehra ile birlikte, Ali ile öğretmeni denizin kıyısına çok yakın bir yerde karşılayıp kumsala çıkarmışlar. Öğretmen baygınmış Zehra hemen suni teneffüs ve ilk yardım ile öğretmenin nefes almasını, yuttuğu suyu tükürmesini sağlamış. Çok geçmeden öğretmen kendine gelmiş. Etrafına bakmış

Önce Zehra’yı sonra tekerlekli sandalyenin üstünde ıslak şortuyla oturan Ali’yi ve etraftaki diğer çocukları görmüş hepsi endişe içindeymiş. Hafifçe doğrulmuş ben iyiyim çocuklar demiş, çocukların hepsi: “oleyyy oley” diye bağırmışlar. O sırada Zehra: “Öğretmenim iyisiniz değil mi? isterseniz hastaneye gidelim demiş.”

Öğretmen: “Zehracığım iyiyim hastaneye falan gerek yok deyip çocuklara siz biraz daha eğlenin ama dikkat edin çok açılmayın! Sonra da toparlanıp evlerimize gidelim demiş.”

Öğretmen, Ali ve Zehra kumsalda dinlenmeye başlamışlar. Bu esnada Öğretmen Ali’ye dönmüş: ”sen ne kadar iyi yüzüyormuşsun, böyle yüzmeyi nereden öğrendin diye sormuş?

Ali: “Öğretmenim ben her sene babamlarla yazlığa giderim. Yüzmeyi orada babam öğretti kendisi eskiden yüzme sporuyla uğraşmış milli takıma bile seçilmiş.”

Öğretmen şaşırmış: “Ali ben bunları bilmiyordum o yüzden sana bir şey olur diye korktum ve denize girmeni istemedim deyince, “ Ali gülümseyerek: “Öğretmenim anlıyorum sizi ama keşke bana bir sorsaydınız yüzme biliyor musun diye, siz bana baktınız bu çocuk nasıl olsa yürüyemiyor, bu durumda yüzemez diye düşündünüz değil mi?”

Öğretmen: utanarak başını sallamış.

Ali: “Bakın öğretmenim ben yürüyemiyorum ama sadece o kadar onun dışında her şeyi yapabilirim. Gördünüz işte sizden daha iyi yüzüyorum. Derslerde en az arkadaşlarım kadar başarılıyım. Zehra’yı göstererek bakın bu kadar güzel arkadaşlara sahibim, aslında bakarsanız sizden ve diğer arkadaşlarımdan bir eksiğim yok deyip Zehra’ya göz kırpmış.”

Öğretmen: “Ali sen çok özel bir çocuksun ben senin bu yönlerini bilmiyordum, açıkçası sormaya da çekindim, araştırma gereği de duymadım. Ancak sen bana ve bütün arkadaşlarına bu gün güzel bir ders vererek gerektiğinde insanın her şeyi yapabileceğini öğrettin ve benimde hayatımı kurtardın. Çok teşekkürler demiş,” hadi bakalım çocuklar toparlanın doğru otobüse deyip çocukları otobüse bindirmiş kumsaldan uzaklaşmışlar

Günler günleri aylar ayları kovalamış seneler sonra bir gün 2 kişi okulun kapısından girmiş boğulma tehlikesi geçiren öğretmenin yanına geldiklerinde öğretmen…….

Evet, şimdi size öyküyü yine yarıda bırakmışım gibi geliyor ancak hayatta hiçbir öykü bitmez! Ben bu kadar anlattım geri kananını da sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Okula kimler, niye gelmiş? Öğretmen onları görünce ne yapmış en önemlisi Zehra ile Ali’ye ne olmuş? Birazcık hayal edin bakalım. J

Aslında gördüğünüz gibi iki haftadır bu basit öykü ile size bir şeyler anlatmaya çalıştım. Bir şeyleri düşünün ve görün istedim. Evet, belki bazı yerleri ayrıntılı anlatamamış olabilirim ama bu öyküyü okuduktan ya da dinledikten sonra, kumsallara gidince etrafınıza Ali gibi insanlar var mı? Bu insanlar için kumsalda neler yapılmış? Diye daha dikkatli bakacağınızdan eminim.

Unutmayın bu konularda sorumluluk alıp yetkilileri ne kadar çok uyarırsak, “Ali gibi fiziksel engelli arkadaşlarımızı denizle, kumsalla daha çok buluşturabiliriz ve belki de bu sayede dünyaca ünlü engelsiz yüzücüler yetiştirebiliriz.” Bir düşünsenize Sizce de hoş olmaz mı? J

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolu Olay Gündem gazetesi…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Onur Ustaoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.